Tayga

Sevket Sönmez

06 Ocak - 12 Şubat 2005

Bu sergideki resimler, baglandiklari temalar içinden bakilacak olursa, bir çesit 'kisisel tarih' üzerine otururlar. Bu süreç, belli bir yasantinin görsel anlatimindan çok, varliklarini içten içe sürdüren anlamlarin yasanan (an)a yayilmasindan ibarettir.

 

Söz konusu olan, dogaya egemen olma edimi içinde yaratilmis bir 'yasam alani'dir. Bu sürecin fantastik bir altyapisi vardir: her sey kurulmakta olan gelecegin parçasidir. Makinalarin durmadan çalismasi ve yabanil olana müdahaleler, büyük anlam yayilmasinin devamidir. Taniklik ve duyarlilik halleri ise imkansizlasmis gibidir. Buradaki resimler bu imkansizligin üzerine gider.

 

Çok uzak olmayan bir zamanda dogal olanin görkemli varligi bize kasvetli göründü. Orada bir yerde durmasina ve sabit olmasina ragmen üstümüze geldi. Karsisina planlamanin ve düzenlemenin kasvetini koyduk ve mücadele basladi. Simdi her sey sonlanmis gibi görünse de çatisma sürüyor.

 

Resimlerin yasayan ya da geçerliligini sürdüren bir zaman duygusunun pesinde oldugu söylenebilir. Bellegin mekan algilarini eszamanli konumlandirilarak bir enerji biçiminde kendini ise dahil etmesi ilginçtir.

 

Belki de burada bellek kaybinin mekan algisini dönüstürmesine paralel bir sikinti, alt edilmek isteniyor. Bu bakimdan da bu resimlerin olusum sürecinin bellekte olusmus bosluklarin dolmasindan ibaret olan duygusal bir tabani vardir.

 

Gelecegi kurgulayan bir 'geçmis'e odaklanmak belki de taniklik edilmis bir sürecin betimlenmesinden çok bugünün, simdiki yasamin ve giderek de hayatin bir bütün halinde sorgulanmasidir. Kaldi ki, tarihsel olanin her zaman trajik bir boyutu vardir, ancak bireysel tarih söz konusu olunca bütün kayitli bilgiler ters-yüz olabilir.

 

Orman ne kadar uzarsa trenler ve yollar o kadar uzama-li-mi-dir?

Geçit 3

2004, tüval üzerine akrilik, 100 x 100 cm