Ali Bilge Akkaya’nin "Iki veya Rastlantisal Zamanlarin Gerçekçi Hikayeleri” baslikli ikinci kisisel sergisi, 5 Ocak – 4 Subat 2017 tarihleri arasinda x-ist’te görülebilir.
Ali Bilge Akkaya'nin x-ist'teki ikinci kisisel sergisi "Iki veya Rastlantisal Zamanlarin Gerçekçi Hikayeleri", sanatçinin ilk sergisinde oldugu gibi simetriyle olan güçlü iliskisinin ön planda oldugu ve rastlanti sonucu denk geldigi hikayelerin barindigi bir seçkiden olusuyor.
Istanbul basta olmak üzere dünyanin pek çok sehrinden kurgusalliktan uzak ancak bir o kadar da kusursuz sahneleri izleyiciye fotograflari araciligiyla aktaran sanatçi, kültürel ve toplumsal konulari farkli cografyalarda gözlemlemeye ve çalismalarina tasimaya devam ediyor.
Serginin Dr. Elif Ipek Akkaya tarafindan yazilan katalog metnini asagida bulabilirsiniz.
Mükemmel Formun Adi: Sessiz Zamanlar
Ali Bilge Akkaya’nin yeni sergisi "Iki veya rastlantisal zamanlarin gerçekçi hikayeleri", ilk kisisel sergisindeki fotograflarin hem içerik hem de görsel olarak derinlestirilmis bir uzantisini sunar. Akkaya’nin fotograflari temelde iki farkli misyona hizmet eder: Öncelikli olarak sanatçinin estetik mükemmeliyeti yakalama arzusu dikkat çeker; ikincil olarak izleyicinin iç dünyasina dokunabilecegi hikayelerin pesindedir. Optimum görsele ulasma yolunda çalismalarini bir konu çerçevesine sikistirmaktan uzak duran sanatçi, yasamin degiskenliklerinin yaraticiligi üzerindeki olumlu etkilerinden faydalanmayi tercih eder. Rastlantisallik, izleyici ve fotograflar arasinda organik bir bag kurulmasina, böylelikle kisilerin her karede kendilerinden bir iz bularak farkli duygu deneyimlerine yönelmelerine olanak saglar. Sanatçi, fotograflari ile yoktan bir kurgu yaratmak yerine, akmakta olan zamandan çekip çikardigi dogal bir an’i izleyiciyle bulusturmayi tercih eder. Akkaya’nin fotograflari ne duygusal bir dejenerasyon ne de bogucu bir düzenlemenin ürünüdür, bu çalismalar gerçegin izinde, olanin ne eksigini ne de fazlasini sunar.
Siradan mekanlarin sira disi detaylarini fotograflamayi tercih eden Akkaya bu sergideki çalismalarini Istanbul, Gaziantep, Denizli, Göreme, Nevsehir, Sofya, Kiev, Rodos ve Londra’da gerçeklestirmistir. Evrensel bir dil arayisindaki sanatçi, fotograflarindaki geometrik düzenlemeler ile ortak bir iletisim alani yaratmasina ek olarak temeline yerlestirdigi kisiler ile kendini ifade etmekten öte izleyicisinin hikayesini anlatmayi amaçlamaktadir.
Her çalisma kendi içerisinde tutarli bir anlam bütünlügü sundugu gibi eserlerin arasindaki sessiz ve melankolik bag sergi genelinde hissedilmekte, eserler toplu olarak da tek bir dile isaret etmektedir. Mükemmel form bütününün içerisinde kaybolmus hissiyati veren yalniz figürler, izleyicileri bakma-görme-algilama denklemi üzerine düsünmeye itmektedir. Böylelikle, fotograflarda gözlemlenen çoklu katman bizleri içine çekmesine ek olarak görmeyi ve algilamayi da derinlestirmektedir. Akkaya’nin fotograflari gerek form gerek konu olarak sundugu tezatliklarla izleyicisine pek çok soru sordurmayi amaçlamaktadir. Dogru ani görsellestirme arayisindaki sanatçinin asil amaci, kisilerin kendi hikayelerini onun fotograflari üzerinden yazabilmeleridir.