Atölyede masanin üzerindeki “post it”te Maenads veya Maenads will come yaziyor.
Maenad’larin bir metinde karsima çiktigini, Yunan mitolojisinde çilgin, güçlü, vahsi, delilik anlarinda oldukça tehlikeli olabilen kadinlar olarak tarif edilen bu karakterlere içim isindigi için bir kenara not ettigimi hatirliyorum. Fakat eskiden (ya da hâlâ) çocuklari korkutmak için ‘yoksa igneci-polis-komsu, teyze/amca gelecek’ benzeri, ‘yoksa Maenadlar gelecek’ cümlesini altina niçin ekledigimi, bu tehdidi hangi nedenle bir kenarda sakladigimi çikartamadim. Sonra defterlerde, kumaslarda, kagitlarda zihnimde kurguladigim Maenad’lar -ya da degil- figürler belirmeye basladi.
Düzensiz, basibos hareket eden, ortaliga saçilmis gibi görünen bu figürler çogunlukla disil, bazen yari hayvan, yari canavar ve yari bitkiydi. Iç-dis, alt-üst, kadin-erkek, birlikte-karsi gibi ikiliklerin arasindaki farkin abartilmasiyla yaratilan toplumsal düzene karsilik, çizdigim bedenlerin marjlarini genislettim. Tarih boyunca ya canavar ya da hayirsever olarak tasvir edilen disi bedene dair tabu ve ritüelleri ortadan kaldirip, temiz, kontrollü, düzgün bedenlerin antitezi olan canavar-hayvansi figürler çizdim. Kesik, yirtik kumaslar, sarkan ipler, tam güzel görünecekken kesilip baska bir parçaya tutturulmus peyzaj parçalari bu figürlerin mekâni oldular.
Kan, süt, ter, saç. Sinirlar özenle bulaniklastirilir.
Monika Maron’un Animal Triste, Jane M. Ussher’in Managing the Monstrous Feminine, Liv Strömquist’in Fruit of Knowledge kitaplari, Louise Bourgeois desenleri, Vera Chytilova’nin Daisies filmi, I May Destroy You dizisi, Aylin Aslim’in Gülyabani sarkisi, Hettie Judah’in How Not to Exclude Artist Mothers kitabi vesilesiyle Zurih’te yaptigi workshop, bu islerin baslica ilhamlari oldular, oluyorlar.*
Kadinin toplumsal ve kültürel baglamdaki rollerini ve ayni zamanda sanatta kadinin süregelen sorunsal temsiliyetini irdeledigi pratigiyle Seda Hepsev, yeni sergisinde kumas üzerine suluboya ve tel heykellerden olusan 14 parçada özgür kadin hikayelerini izleyici karsisina çikariyor. Bu hikayelerin basrollerini Yunan mitolojisinde çilgin, güçlü, vahsi ve delilik anlarinda oldukça tehlikeli olabilen “Maenad”lar üstleniyor.
Seda Hepsev’in “Dinozorca Duygular” sergisi 17 Kasim – 16 Aralik tarihleri arasinda x-ist’te görülebilir.