Ölüm, geride kalanlar için hüzün, belki de sevinç; Meursault için hiçlik; post mortem fotograflarda ise bir vedalasma anlamina geliyor. Peki ya ölen için ölüm nedir? Bir Hristiyan ya da Müslüman için cennet ya da cehennem, daha üst bir kastta hatta belki rahip olarak dogabilecek bir Budist için çok da korkulasi olmayan bir durum olsa gerek. Benim içinse ölümü en iyi ifade eden kelime "éternité". Fransizca bir felsefe terimi olarak "öncesiz ve sonrasiz" anlamina gelen "éternité" ayni zamanda sonsuzlugu da içinde barindiriyor. Ölüm, insanda tedirginlik uyandiran, ilgi çeken ve bir o kadarda rahatsiz eden bir kavram. Ölüme dair bir seri olusturma istegi uyandiran ve serinin ilk resmi olan isin adi da "Éternité". Fransiz bir genç kizin ölmüs bedeninin en sik kiyafetleriyle yatagina yatirilmis, odasi dini objelerle dolu, duvar kagitlariyla kapli fotografinda, figür ölmüsten çok uyur gibi.